Öne Çıkanlar bafra Veysel Eroğlu
banner797

Lozan'ı Anlamak, Emperyalizmle Mücadelenin Bir Parçasıdır
banner852

 Lozan'ın, dönemin dünya devletleri için bir mecburiyet antlaşması olduğunu söyleyen Akcagöz, " Lozan, dönemin düşman devletleri için bir mecburiyet antlaşmasıdır. Anadolu coğrafyasında, hayat memat meselesi olan bir var oluş mücadelesi verdik. Ya bağımsız olacaktık, ya da kurda kuşa yem olacaktık. En hafif haliyle, manda ya da himaye altına girecektik. Bunların hiçbirini kabul etmedik. Ya istiklal ya ölüm dedik. Ya öleceğiz, ya var olacağız. Zor olanı başardık ve bağımsızlığımıza kavuştuk. Bu, kolay olmadı. Binlerce şehit verdik. Yaşadığımız toprağı kendimize vatan kılmak için çok kan akıttık, çok bedel ödedik. İşte Lozan, böyle bir hayat memat mücadelesinin zafer tacıdır." dedi.

Aradan yüz yıla yakın bir zaman geçtiği halde yakın tarihin bilinçli olarak çarpıtıldığını dile getiren Tufan Akcagöz, " Lozan, büyük bir savaş sonucunda elde edilen bir zafer belgesidir. Giden topraklar geri gelmiyor. Parçalanmış, tükenmiş bir Osmanlı devleti ve ülkesinden kaçıp giden bir Padişah gerçeğini unutmayın. Türklere bırakılan yer adeta Haymana ovasıydı. Tüm yurt işgal altındaydı. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, öyle büyük bir destan yazdılar ki, Türk milleti için uzun süre bir kahramana da destana da ihtiyaç yoktur. Lozan'a gelene kadar çok büyük badireler atlattık. Lozan'ı eksik bulan, yetersiz gören ve bunu bilinçli olarak provokatif bir söylemle ele alan kişilerin, maalesef Türk tarihinden ya haberi yoktur, ya da başka amaçların peşindedirler. Lozan, uzun süren bir konferansın sonunda imza edilmiştir. Bu antlaşma, yok edilmek istenen bir milletin, emperyalizme karşı zafer elde ettiği bir belge niteliğindedir. Bunu görmemek için kör olmak ya da art niyetli olmak gerekiyor. Hele, Lozan'ın 100. yılında gizli maddelerinin ortaya çıkacağı gibi bir deli saçması ortada dolaşıyor ki, buna inananların varlığı, gülünecek değil, ağlanacak bir halde olduğumuzu gösteriyor. İngiliz devlet adamı Lloyd George'un, " İngilizlerin bu zamana kadar imzaladığı en alçaltıcı antlaşma" olarak tanımladığı, Yunan Dışişleri Bakanı Streit'in, " Türkler bu antlaşmayla tüm devletlerin sırtını yere getirdiler" dediği bu tarihi belgenin bugün için özellikle çarpıtılıyor olması, olsa olsa emperyalizmin oyunu olabilir. Lozan antlaşmasının, millet olarak hatırlamamız gereken özeti, Lord Curzon'un sözlerinde gizlidir. Curzon, İsmet Paşa'ya hitaben, " Tüm isteklerimizi geri çevirdiniz. Tüm istediklerinizi kabul ettirdiniz. Geri çevirdiğiniz isteklerimizi cebime koydum. Fakir ülkenizi temsilen bizden para istemeye geldiğinizde bunları cebimden birer birer çıkaracağım ve size kabul ettireceğim." derken, büyük bir hayal kırıklığını, mağlubiyeti ve bitmek tükenmek bilmeyen sömürü düşüncesini kelimelere dökmüştür. İsmet Paşa, Lord Curzon'a, "Eğer kapınıza gelirsek, dediğinizi yaparsınız" derken, kurtuluş mücadelesini kazanmış bir ordunun vakarını seslendirmiştir. Ancak, Türkiye'yi küçük Amerika yapacağız diye yola çıkanların şahsi hırsları, memleketi yeniden emperyalizmin oyuncağı haline getirmiştir. O halde bugün, aradan 94 yıl geçtikten sonra sahip çıkılması gereken, emperyalizme karşı verilen milli mücadele ve onun nihayet belgesi olan Lozan'dır. Başta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Lozan'da Türk tarafını temsil eden İsmet İnönü'yü, kurtuluş savaşının isimli, isimsiz tüm kahramanlarını saygı ve minnetle anıyorum." diye konuştu. 



Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner877

banner876