Akcagöz, Salıpazarı Ve Bafra'da Konuştu

Salıpazarı'nda Muhtarlar Derneği Başkanı Hasan Yüksel ile bir araya gelen Tufan Akcagöz, esnaf ziyareti yaptı ve Yavaşbey Köyü'nde vatandaşlarla bir araya geldi. Referandumun meşruiyetinin, hukuk adına ciddi bir tartışma konusu olduğunu dile getiren Akcagöz, " Anayasamıza göre Cumhurbaşkanı tarafsız olmak zorundadır ve kendisine oy versin vermesin, ülkenin tamamını temsil eder. Şimdi soralım bakalım kendimize, Sayın Cumhurbaşkanı tarafsız mıdır? Ettiği yemine sadık mıdır? Asla. İşte görüyorsunuz, açılış adı altında Türkiye'yi dolanıyorlar. Hani nerde açılış, ne açıyorsunuz? Ortada bir şey yok. Asıl amaç, referandum sürecinde evet propagandası yapmak. Bunu artık herkes görüyor. Tüm bu propaganda faaliyetleri, sizin bizim paramızla yapılıyor. Yazıklar olsun. Bin defa yazıklar olsun. Devletin adalet terazisi şaşmıştır. Hukuk devleti adına üzülüyorum. Ben hakkımı helal etmiyorum. Şimdi bir referandum karşımızda duruyor. Bir halk oylaması. Oylayacağımız şey, ülkenin geleceğidir. Ülkenin geleceğini, çocuklarımızın geleceğini oyluyoruz, oylayacağız. Az bir sorumluluk değildir. Bu bir genel seçim değil. Bu bir yerel seçim değil. Şayet öyle olsa, bakarsınız parti politikalarına; beğendiğiniz siyasi partiye oy verirsiniz. Halbuki öyle değil. Bu bir yerel seçim olsa, beğenmediğiniz adaya oy vermezsiniz, kimse de sizi zorlamaz. Ancak bu başka. Bir temel değişiklik size soruluyor. Ülkenin bu değişikliğe ihtiyacı var mı, yok mu? İnanın yok. Öyle söylüyorlar, inanın koca bir yalan. Parlamenter sistem, kriz doğurur diyorlar. Bugün beğenmedikleri parlamenter sistem, Demirelleri, Ecevitleri çıkardı. Bugün beğenmedikleri bu sistem, Rizeli göçmen bir ailenin oğlunu önce İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı yaptı, sonra Başbakan, sonra da Cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi, bu sistem ülkenin önüne engel diyorlar. Yalan. Ülke evet derseniz çağ atlayacak diyorlar. Şayet evet derseniz, ülke çağ filan atlamaz, atlamaya çalıştığı hendekte boğulur kalır. Memlekete bu kötülüğü yapmayın. Memleketi felakete sürüklemeyin. Yarın böyle bir ihtimal gündeme geldiğinde, biz uyarmıştık demenin sana da bana da faydası yok. İnanın böyle. Bu nedenle, uyanık olmak zorundayız. Aksi propagandaya kurban olmayın. Bu aksi propagandaya ülkeyi de kurban etmeyin. Bu yol, yol değil ve bunun telafisi de yok. " dedi.

Salıpazarı programının ardından, Bafra'nın Esençay Köyü'nde vatandaşlara hitap eden Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av.Tufan Akcagöz, 2010 referandumunda evet sonucunun çıkmasının olumsuz sonuçlarını gördüklerini söyleyerek, " 2010 yılında yine uyarmıştık. Hani hatırlayın, o zamanın Hocaefendisi, şimdinin Fetö elebaşısı Fethullah Gülen, 'Keşke mezardakiler de kalksa ve evet dese' demişti. Ne oldu şimdi? O zaman hayır deseydik, bir çok musibetten uzak kalmış olacaktık. Şimdi de bir çok musibet bizi bekliyor. Bu musibeti, milletçe def edebiliriz. Buna gücümüz var. Bundan önce gelen hiç bir siyasi lider, böylesi bir yetki istemedi. Bu yetkiyi, kimse istemedi. Şimdi biri çıktı ve tek adam yetkisi istiyor. Tek adam, hemen herşeyi tayin edecek. Bunu, hesap bile vermeden yapabilecek. Ama neden? Neden bu yetkiyi vereceğiz? Sizden evinizin anahtarlarını istiyorlar. Buna asla izin vermeyin. Barzani bu süreçte çok heyecanlı. İnanılmaz heyecanlı. Neden? Dedesinden miras kalan bir siyaseti ilk defa belki de hayata geçireceğine inanıyor da ondan.Güzel ülkemizin topraklarına sözde Kürdistan bayrağını astılar. Kim yaptı bunu? Buna izin verenler, şimdi milletten bu Anayasa değişikliğine evet demesini bekliyorlar. Milleti siz ne zannediyorsunuz? Milleti ahmak yerine koyanlar, bunun karşılığını referandumda görecekler. Doktorlar, 3 beyazdan uzak kalın diyorlar. Nedir o üç beyaz. Un, tuz ve şeker. Bu üç beyaz, insan sağlığı için tehlikelidir. Ben size, dördüncü zararlı beyazı söylüyorum. O da 'evet'in beyazıdır. İnanın diğer üçünden daha tehlikeli ve ölümcüldür. Dolayısıyla, hayır diyerek bütün memleketi kurtaracağız. Bunun bilincinde olmak zorundayız. TÜİK, devletin kurumudur. Türkiye İstatistik Kurumu. Raporları, bilimsel değer taşır. Samsun'un birinci sorunu nedir diye bakın, işsizliği görürsünüz. Samsun'un sorunlarından biri olarak Anayasa'yı göremezsiniz. Samsun'un böyle bir derdi yok. Samsunlunun, Anayasa değişikliği gibi bir ihtiyacı yok. Ancak, geleceğe güvenle bakma ihtiyacı var. Yoksulluktan kurtulma ihtiyacı var. Samsun'da yaşayan göçmen Arapların yaşam standardında hayat sürme ihtiyacı var. Bunların hiç birini görme, millete Anayasa değişikliğini daya. Millet bu zokayı yutmaz. " diye sözlerini tamamladı.