banner797
Finans bu haliyle bir şeytan, ekonomi ise onun kölesi oldu

İngiliz ekonomi tarihçisi Prof. Lord Robert Skidelsky (d. 1939) (2009)

Şeytan düşüncesi insan var oldu olalı bir tek kaynaktan beslenir, o da kötülüktür. Psikanalist Carl Gustav Jung (1875-1961); "Kötülük ilkesini bir gerçeklik olarak kabul ediyorsanız, ona 'şeytan' adını vermemeniz için hiçbir neden yoktur" der. Şeytanın tarihî kökenleri kötülüğün günümüze kadar gelen tarihî kökenleriyle paralellik arz eder.

Kapitalizm güçlenip küresel hale geldikçe, acımasız yüzü daha da belirginleşmeye başladı. Bu sistem şeytani yapıdaki adamları daha başarılı kıldı. Denetimsiz bir halde serbest bırakılan sistem içinde tepe noktasında bulunan, gözleri hiçbir zaman doymayan küresel sermaye sahipleri, kolayca daha çok spekülasyon, manipülasyon yapma imkanı buldular. Bu kolay para kazanma sahtekarlığı, reel ekonomi dışlanarak ve sanal finans piyasası genişletilerek gerçekleştirildi. Fakat bu sanal para piyasasındaki saadet zincirinin bir sonu vardı. Bu da kendisini ekonomik finans dünyasında başlayıp her alana yayılan 2008 ekonomik kriziyle gösterdi. Çoğu kimsenin nasıl çalıştığını bilmediği, yoktan var edilerek katlanıp çoğaltılan içi boş türevler (derivatives), bu finansal saadet zincirinin elde patlamasında en büyük rolü oynadı. İnsan kalıbında gezen şeytani düşünce sahipleri buralarda köşe başlarını tutmuş durumdadırlar

Şeytanlar yalnız paranın kontrolünün bulunduğu yerlerde değil, toplumu yönlendiren, onun beynini yıkayan medyanın kontrol noktasında ve köşe başlarında da bolca bulunur. Küresel sermaye güçleri adına medyayı kontrol edenler büyük şeytanlardır; onların medya kurumlarında bu güçler tarafından satın alınmış veya bu güçlere yaranmak isteyen köşe başını tutmuş medya karakterleri de küçük şeytanlardır.

Halka çoğunlukla yalan söyleyen politikacılar, bu yalanların, pazarlanmasına aracı olan rant peşinde koşan medya da hep beraber şeytanın avukatlığını yapmaktadırlar. Durduk yerde bir bahane uydurup savaş çıkartanlar ve terörizme karşı savaşıyoruz deyip perde arkasından terörizmi destekleyenler ve bunların ikamet ettikleri adresler, şeytanın en çok bulunduğu yerlerdir. Finans, enerji, silah üretimi ve tacirliği şeytanların diğer ikamet adresleridir. Şeytanlar kitlelerin karşısına makbul adam kalıbında kurtarıcı melek olarak çıkarlar. Büyük şeytanlar da perde arkasında kalıp bu küçük şeytanları yönetirler.

2013 yılında yapılan bir araştırmaya göre; tepedeki en zengin ABD’liler (% 20 en zengin), gelirlerinin yalnız % 1,3 oranıyla bağışlarda bulunurken, en alttaki fakirler (% 20’lik en fakir grup), gelirlerinin % 3,2’lik kısmıyla bağışta bulunmaktadırlar. Zenginlerin ortak davranış normları üzerinde araştırma yapmış ve bunların sonucunu yayınlamış olan ABD UC Berkeley Üniversitesi’nden Psikolog Paul Piff’in yaptığı araştırmalara göre; zenginler daha acımasız, bencil ve etik dışı davranışlara meyilli oluyorlar. Piff’e göre zenginler, kendi çıkarlarını toplumun çıkarlarının çok üzerinde tutma eğilimindedirler. Yalnız zenginler değil, ABD politik sistemi başta olmak üzere, artık hükümetler de zenginleri kollayıp fakirlere sırtını dönmektedir.

Şeytanların temel besin kaynağı kural tanımazlık, egoizm ve bencillik olmakla beraber, teknik olarak da karşılıksız basılan para ve yüksek faizlerdir. Şeytan adaletsiz bir şekilde olmayan paradan para kazanan düzenden beslenir. Bu parada alın teri yoktur. İnsan sömürüsü, yalan,

kan, gözyaşı ve adaletsizlik vardır. Dünyanın yetişkin nüfusunun en zenginini teşkil eden tepedeki %10 dünya zenginliğinin %86’sına sahip. Adaletsiz bir gelir dağılımının ve para sisteminin arkasında kim varsa şeytan oradadır. Dünyanın sonunu insanların doymak bilmeyen ihtirası açgözlülüğü ve bencilliği getirecektir. İnsan insanın kurdudur.

Bir karınca bir bal kümesinin kenarından kıyısından bal almaya başlamış bal o kadar lezzetli gelmiş ki kendisine hakim olamayarak daha ilerilere gidince balın içine saplanıp kalmış ve çıkamayıp ölmüş. İşte hayatın içinde insanları cezbeden bir çok bal kümesi var insanoğlu bu baldan ihtiyacından fazlasını almak isteyip ifrata giderse başkalarının haklarına da el uzatmış oluyor bu durum bir süre sonra dünyanın da dengelerini bozuyor bu aşırı ihtiras o kişiyi de her yönüyle yok ediyor.

Şeytan yaşamın bir sürü albenisinin içinde insanoğluna devamlı göz kırpıyor. Şeytan aynı zamanda cahilliğin, tembelliğin, etrafına karşı duyarsızlığın içinde de insanları yanlış yönlendiriyor. Bilime inanmak eğitimli olmak, etrafa karşı duyarlı olmak, ihtiraslara gem vurabilmek, yardımsever olmak, şeytanı defetmek için yapılan her türlü duadan daha güçlüdür.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.