Milletvekili Köktaş El Ele Buluşma Gecesinde

Birincisi yapılan gece de geleneksel yemekler sunulurken ayrıca geceye katılanlar çalınan yerel müzik eşliğinde horon teptiler.


Sayın belediye başkanlarım Platformun değerli üyeleri Siyasi parti temsilcileri, Sanayicilerimiz, İşadamlarımız, STK’larımızın başkan ve yöneticileri,
Adli ve Mülki Erkan, Akademisyen, Bürokrat, Basın Mensupları ve candan aziz hemşehrilerimi ;Saygıyla selamlıyorum, Sevgiyle selamlıyorum hürmetle selamlıyorum.Kim var denildiğinde sağına soluna bakmadan ben varım diyen sizleri selamlıyorum…Mesele vatansa gerisi tefaruattır diyen hemşehrilerimi selamlıyorum…Ayrıca bu geceyi düzenleyen başta Trabzon Platformu olmak üzere emeği geçen herkese, katılımlarından ötürü sizlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Hemşehri dernekleri doğduğu şehirden başka bir şehre göçle birlikte ortaya çıkmış sosyal bir olgudur.Son yıllarda şehirlerimizde kurulmuş çok sayıda hemşehri dernekleri bulunmaktadır.Şehirlerimiz de var olan hemşeri derneklerinin amaçları; daha çok kendi memleketinden gelen hemşehrilerini bir araya getirmek, geldikleri yöreye ait kültürel ve yöresel değerleri korumak ve yaşatmak, hemşehrilerine maddi manevi yardım etmek, destek olmak, onlara yol göstermek, yaşadıkları şehire sahip çıkmalarını sağlamak ve aidiyet duygusu taşımalarını temin etmektir.

İnsanlar yabancısı oldukları bir yöreye göç ettiklerinde kendilerine yardım edecek, destek olacak ya akrabalarını veya hemşerilerini arayıp bulmak isterler.
Bu durumda o şehirdeki hemşeri derneğinin devreye girmesi, göç eden ailelere veya fertlere bir çok konuda yol gösterip yardımcı olması kadar doğal bir şey olamaz.

Bizim insanımız değişik sebeplerle ama en çok da ekonomik sebeplerle çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlayabilmek için, doğup büyüdüğü memleketinden başka bir memlekete göç etmişlerdir.

Göç ederken, sahip olduğu manevi değerlerini kültürlerini, örf adet ve geleneklerini unutmamak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak adına yanlarında götürmüşlerdir.

Bu göçler sonucu büyük şehirlerimizde, farklı kültürlerden, değişik coğrafyalardan bir araya gelen insanlarımız, birbirlerinin kültürlerini, örf adet ve geleneklerini, oyun, havalarını, eğlence tarzlarını, müzik aletlerini ve yemek çeşitlerini tanımışlardır. Farklılıklarını zenginlik olarak kabul edip yıllarca birlik beraberlik ve kardeşlik içerisinde bir arada yaşamışlardır.Bir arada yaşamanın gereği olarak, birbirlerinin acılarını ve sevinçlerini paylaşmışlar, tasada ve kederde bir olmuşlar, beraber sevinip beraber üzülmüşler, bayramlarını beraber kutlamışlar, birbirlerinin cenazelerine, düğünlerine katılmışlar, birbirlerinden kız alıp kız vermişiler adeta et ve tırnak gibi olmuşlardır.

Doğup büyüdükleri memleketlerine nasıl bağlı iseler doydukları memlekete de aynı aidiyet duygusu ile bağlanmışlar, o şehri sahiplenmişler ve bulundukları şehrin bir mensubu olmuşlardır. Bu hemşerilerin arasında Trabzonlular da Samsun’ da önemli bir yere sahiptir.Trabzon’dan göç eden dedelerimiz babalarımız, işçi, memur, sanatkar, esnaf, tüccar, sanayici, işadamı, işletmeci olmuş bu şehrin ekonomisine önemli katkılar sağlamışlardır.

Çocuklarını da yetiştirerek avukat, doktor, hakim, eczacı, muhasebeci gibi meslek sahibi yapmış veya kendi yanında yetiştirerek işletmesini teslim etmiştir.
Yatırım yaparak istihdam sağlayan sizler, şehrin sosyal faaliyetlerinin de içinde bulunarak dernekler de, vakıflar da görev alıp fakiri fukarayı, garibi gurabayı gözetip destek oldunuz.

Sosyal sorumluluklarınızın gereği okul, cami, yol, çeşme gibi hayır hasenat eserleri yaptırdınız, ayrıca bu gibi eserlerin yapılmasına da ön ayak oldunuz.
Kısaca, taşın altına değil elinizi, gövdenizi koyarak her türlü fedakarlığı gösterdiniz.

Şehrin genel ve yerel siyasetinde de aktif rol üstlenen hemşehrilerimiz sorumluluktan kaçmadan, kim var denildiğinde sağına soluna bakmadan ben varım diyerek, kimsenin olmadığı zamanlarda bile zorluklara göğüs gererek sivil toplum kuruluşlarında yer aldınız.

Devletine ve milletine karşı sorumluluklarınızı kendi evlatlarınızdan önde tutarak, ülkemizin ve milletimizin kalkınması için her türlü baskılara sıkıntılara göğüs gerdiniz, fedakarlıkta bulunarak devletine, ülkesine, milletine adeta bir kalkan oldunuz.

Mesele vatan olunca gerisi teferruattır deyip, kendi şahsi meselelerini ikinci planda tutup vatanına sahip çıkan, kıymetli hemşehrilerimi bir kez daha kutluyor tebrik ediyorum.

Değerli hemşehrilerim; düzenlemiş olduğunuz bu toplantı ile bir araya gelme, birbirimiz ile hasbihal etme fırsatı bulduk. Bu vesile ile bu toplantıyı düzenleyen ve katılan tüm hemşehrilerimize teşekkür ederken bu gibi toplantıların artarak devamını temenni ediyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.