Öne Çıkanlar ankara ak parti
banner798

Türkiye Kanlı terör ile karşı karşıya
Ellerinde Türk Bayrakları taşıyan katılımcıların, " Mecliste terörist istemiyoruz" ve "Teröre karşı omuz omuza" sloganları eşliğinde kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sözlerine, " Bu hassasiyetiniz için teşekkür ederim" diyerek başladı.

NEVRUZ'U KAN DÖKMEK OLARAK GÖRENLERİ LANETLİYORUM

Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen programda konuşan Erdoğan, 'yeni gün' anlamına gelen ve bahar bayramı olarak kutlanan Nevruz'un tabiata duyulan sevgi ve hoşgörünün ortak simgesi olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün vatandaşlarımızın, birlik ve kardeşliğimizin pekişmesine vesile olmasını temenni ettiğimiz böyle güzel ve bir anlamlı günde hepinizin Nevruz Bayramı'nı tebrik ediyorum. Nevruz'u bayram değil, kan dökmek olarak telakki edenleri de huzurlarınızda lanetliyorum" dedi.

TERÖRÜN ÜSTESİNDEN MUTLAKA GELECEĞİZ

'5 Bin Köye 5 Bin Gelir Getirici Orman Kurulması', '200 Bin Çınar Ağacı Dikim Eylem Projesinin Başlatılması' ve 'Dünya Ormancılık, Su ve Meteoroloji Günleri' ortak programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye bir süredir, tarihinin en büyük ve en kanlı terör saldırısı dalgalarından biriyle karşı karşıyadır. Bir yandan PKK ve onunla birlikte hareket etme kararı alan çok sayıda terör örgütü, diğer yandan DAEŞ, insani ve ahlaki hiçbir ölçü tanımayan saldırılarıyla ülkemizi ve milletimizi hedef almaktadır" diyerek son dönemde yaşanan terör saldırılarını anımsattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " Türkiye bir süredir, tarihinin en büyük ve en kanlı terör saldırısı dalgalarından biriyle karşı karşıyadır. Geçtiğimiz yılın Temmuz ayından bu yana, bir yandan PKK ve onunla birlikte hareket etme kararı alan çok sayıda terör örgütü, diğer yandan DAEŞ, insani ve ahlaki hiçbir ölçü tanımayan saldırılarıyla ülkemizi ve milletimizi hedef almaktadır" diye konuştu.

"BİZ KORKUYU KORKUTANLARDAN OLACAĞIZ"

Terörle mücadelede şehit olan güvenlik güçlerinin ve canlı bomba saldırılarında kaybedilen masumların acısını her zerrelerinde hissettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:Tabii terör örgütlerinin, ülkemizi kendi kanlı gündemlerine hapsetme, milletimizi yılgınlığa sürükleme amacıyla bu eylemleri gerçekleştirdiğini çok iyi biliyoruz. Onun için, bir yandan acımızı yaşar, terörle mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdürürken, aynı zamanda hedeflerimizden kopmuyor, projelerimizi gerçekleştirmekten asla geri durmuyoruz. Devlet ve millet olarak bu terör musibetinin üstesinden mutlaka geleceğiz. Bize korkmak yaraşmaz, bize korkmak yakışmaz. Biz korkuyu korkutanlardan olacağız. Milletimiz bin yıldır bu topraklarda, bölücü örgüt gibi kendini hedef alan nice tehdidin, nice saldırının, nice fitnenin üstesinden geldi. Allah'ın izniyle bu tehdidin üstesinden de geleceğiz. Devletimiz, askeriyle, polisiyle, korucularıyla, istihbaratıyla, tüm imkânlarıyla terör örgütleriyle ve arkalarındaki güçlerle mücadele ediyor. Terörün yeni yöntemlerine karşı, biz de yeni mücadele yöntemleri geliştirerek, kısa sürede neticeye ulaşacağımıza inanıyorum. Yeter ki milletimiz birliğini, sizler beraberliğinizi, dayanışmanızı güçlü tutun. Terörün en büyük panzehiri işte budur."

"MİLLETE KARŞI BAŞARILI OLAN TERÖR ÖRGÜTÜ YOKTUR"

Bölgede istediğini elde edemeyen terör örgütlerinin, büyük şehirlerdeki rastgele eylemleriyle, doğrudan milleti hedef almaya başladığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Teröre karşı, terör örgütlerine karşı, bu örgütler vasıtasıyla ülkemizi terbiye etmeye çalışanlara karşı; Malazgirt ruhuyla, İznik'te kurulup Konya'da zirveye çıkan Anadolu Selçuklu heyecanıyla, Söğüt'te dikilip 24 milyon kilometrekareyi kaplayan o ulu Osmanlı çınarının azametiyle, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nın azmiyle, yeni bir seferberlik çağrısı yapıyorum. Terör örgütlerini darmadağın etmek, mensuplarının başlarını ezmek Türkiye için kolaydır. Önemli olan, bizim millet olarak tarihimize, kültürümüze, değerlerimize, hedeflerimize güçlü bir şekilde sahip çıkarak terörün karşısında dimdik ayakta durmamızdır. Bunu başardığımızda ne terör örgütleri, ne de onların arkalarındaki güçler bizi yolumuzdan alıkoyamaz. Onlar, ne kadar çok kan dökerlerse, milletimizi bir arada tutan bağları o kadar gevşetebileceklerini sanıyorlar. Halbuki bizim için şehitlerimiz ve gazilerimiz, millet olarak varlığımızın ve birliğimizin en büyük teminatlarıdır. Tedbiri elden bırakmadan terör örgütlerinin üzerine en şiddetli şekilde gitmeye devam edeceğiz. Rabbim, bu mücadeleyi yürüten tüm kamu görevlilerimizin ve onlara yardımcı olan herkesin yardımcısı olsun"diye konuştu.

"TERÖR DESTEKÇİLERİYLE DE MÜCADELE EDİYORUZ"

Türkiye'nin mücadelesinin sadece terörle ve teröristle değil; aynı zamanda, bütünüyle yalan ve yanlış gerekçelerle onları destekleyen güçlerle de mücadele olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin mücadelesi sadece terörle, teröristle değildir. Biz aynı zamanda yalan yanlış gerekçelerle onları destekleyen güçlerle de mücadele ediyoruz. Terör örgütlerine ve onları destekleyen kesimlere yönelik yürüttüğümüz mücadelede sürekli Batılı ülkelerin itirazlarıyla karşılaşıyoruz. Neymiş Türkiye'de insan hakları, demokrasi ve özgürlükler konusunda sıkıntı varmış. Herşeyden önce şu gerçeğin bilinmesini istiyorum; Biz insan haklarını, demokrasiyi , özgürlükleri Batı bize dayattığı için değil, milletimiz bunlara layık olduğu için savunuyoruz. Hayata geçiriyoruz, yaşatıyoruz"şeklinde konuştu.

"AB İKİ YÜZLÜ"

Geçtiğimiz günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla gerçekleşen Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki müzakerelerde, toplantının hemen yakınında bölücü terör örgütü temsilcilerinin çadır kurup bayraklarını astıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu AB, PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmiş vaziyette. Cratosslot Nasıl oluyor da böyle bir terör örgütüne o çadırları kurduruyor, onların paçavralarını orada sallandırıyorsun. Bu samimiyet mi, bu dürüstlük mü? 1963 yılından bu yana Türkiye'yi kapısında bekleten AB ikiyüzlülüğünü hâlâ devam ettiriyor"dedi.

"ELEŞTİRİLERİMİ SÜRDÜRECEĞİM"

Bu eleştirilerinin ardından Avrupa ülkelerinden kendisiyle ilgili gelen 'Neden böyle konuşuyor?' eleştirilerine bir kez daha yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne olacaktı? Siz samimi olmadığınız sürece ben böyle konuşmaya devam edeceğim. Bizim için aslolan Türk Milleti'nin ta kendisidir. 79 milyonuyla ta kendisidir. Ama siz, biz burada terörle bu denli mücadele ederken, kalkıp da orada konsey toplantısının yapılacağı veya birlik toplantısının yapılacağı yerin hemen yanı başına bu çadırları kurdurur onların paçavralarını da orada sallandırırsanız, kusura bakmayın bu sözleri daha çok duyarsınız" diye konuştu.

MAZLUMLARIN YANINDA OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki müzakereleri hatırlatarak, “Türkiye, Avrupa Birliği'nin mültecilerle ilgili teklifini, para-pul için değil, bu insanların sınır kapılarında daha fazla istiskalini, onurlarının kırılmasını önlemek için kabul etmiştir açıklamasını yaptı ve konu ile ilgili değerlendirmelerine şu cümlelerle devam etti: “Mülteciler arasında bir insan pazarı kurup oradan nitelikli eleman seçme gibi, gerçekten vicdanla, ahlakla bağdaşmayacak bir niyetle belirlenen kotalar, arka plandaki trajediyi ortadan kaldırmıyor. Bizim asla böyle bir ölçümüz olmadı, olmayacak. 3 milyon mülteciyi alırken biz böyle düşünmedik. Yarın, tarih bu gerçekleri, bizim de, onların da, mağdurların da torunlarının önüne getirecektir. İşte o zaman kimin gerçekten insan hakları için mücadele ettiği, kimin de kendi güvenliği ve konforu uğruna bu değerlere sırtını döndüğü daha iyi anlaşılacaktır"dedi.

"ÖLEN HER MASUMUN KANI ELLERİNDE"

Bundan sonra Avrupa'dan beklentilerinin, Suriyelilerin kendi ülkelerini yaşanabilir hale getirmek için Türkiye'nin çabalarına daha fazla destek vermesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye'de 'uçuşa yasak bölge' ve 'güvenli bölge' teklifimizi kabul etmeyen, buna karşılık mültecilerden şikayet eden herkes, açık söylüyorum, iki yüzlüdür, riyakardır"dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: Sadece ve sadece Türkiye'ye yönelik terör tehditlerinin engellenmesine de katkı sağlayacağı için bu teklife karşı çıkanların eli, ölen her masumun kanıyla biraz daha kirlenmektedir. Biz, inancımıza ve kültürümüze uygun şekilde, terörle mücadeleye etmeye de, mazlumların ve mağdurların elinden tutmaya da devam edeceğiz."

"ÇINAR AĞAÇLARININ SAYISINI ARTIRMAK"

Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın programında yer alan konuların her birinin çok önemli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Çınar Ağacı Dikim Eylem Projesi'nin, sadece bir ağaç dikimi değil, aynı zamanda bir medeniyet ihyası projesidir. Dünyadaki tüm mazlumları, mağdurları, garipleri gölgesi altında toplayan, koruyan, kollayan ulu devlet çınarımız, bugün genç bir bedende, Türkiye Cumhuriyeti adı altında yaşamayı sürdürüyor"dedi.

200 BİN ÇINAR DİKİLECEK

“Çınar ağaçlarının sayısını daha da artırmak, gölgesinde daha çok kardeşimizi toplamak için çalışıyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 2016 yılını Çınar Yılı olarak ilan ettiğini ve proje kapsamında, 100 bini İstanbul'da olmak üzere tüm şehirlere, asırlarca yaşayacak 200 bin çınar ağacı dikileceğini açıkladı.

ARTVİN HATIRLATMASI

Bugün başlatılan “5 bin Köye 5 bin Gelir Getirici Orman Projesi" ile de ceviz, badem ve fıstık çamı gibi gelir getirici ağaç türlerinin yetiştirilmesini yaygınlaştırarak, vatandaşları bulundukları yerlerde kalkındırmayı amaçladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, dünyada orman varlığını artıran az sayıdaki ülkeden biri olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2003-2023 yılları arasında dünyadaki 7 milyar insanın her birine atfen, 7 milyar fidanı toprakla buluşturma kararlılığında olduklarını, bugüne kadar ise 3,5 milyar fidanı toprakla buluşturduklarını söyleyip konuşmasını şöyle sürdürdü: Cumhuriyet tarihinin en büyük ağaçlandırma seferberliğini başarıyla sürdürüyoruz. Bura rağmen, bir takım çevreler ısrarla bize ağaç düşmanlığıyla, yeşil düşmanlığıyla itham edebiliyor. Dün İstanbul Gezi Parkı'nda, Ankara ODTÜ alanında ağaç bahanesiyle kaos başlatmak istemişlerdi, bugün Artvin'de, başka yerlerde aynı niyetle uğraşmaya devam ediyorlar. Halbuki ağaçlandırma alanında Türkiye'nin elde ettiği başarı ortada. Dünyanın takdirini kazanan bu çalışmalar, maalesef bizdeki gönülleri mühürlenmiş bazı çevrelerce görülmek istenmiyor"diye konuştu.

ORDU SLOGANINA MÜDAHALE

Kendisini dinleyen gençlerin "İşte ordu, işte komutan " sloganına müdahale eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Gençler biliyorsunuz bizim bir tane ordumuz var. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz. Hep beraber bu ordumuzla beraber yürüyeceğiz. Böyle geçmişte kalmış olan o farklı sloganlara takılıp kalmayacağız. Bu konuda hassasiyetinizi ben sizlerden özellikle istiyorum" dedi.

HALİÇ'TE FİDAN YETİŞTİRME ÖNERİSİ

Konya, Bursa ve İznik'teki ortak çınar dikim törenini yöneten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sırada yanında bulunan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'ya dönerek bir öneride bulundu. Bir televizyon programında 'Denize dubalar yerleştirmek, dubanın içine de toprağıyla beraber ağacı yerleştirmek suretiyle gölde fidan yetiştirildiğini' gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan aynısının Haliçte yapılıp yapılamayacağını sordu. Erdoğan, " O gölde ağaç yetiştirme çalışması yapıyor. Ben de şöyle düşündüm, acaba dedim, Haliç'in kıyısına bu tür dubaları yerleştirmek suretiyle, hem bir görüntü kazandırmak, hem de orada bu ağaçları yetiştirip, belli bir noktadan sonra onları alıp farklı bir yere yerleştirmek mümkün olur mu ? Üzerinde çalışmakta fayda olur diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

ÇINAR FİDANINA CAN SUYUNU VERDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan solandaki törenin ardından dışarı çıkarak kendisi ve eşi adına dikilen Çınar fidanlarına can suyu attı.

FİDAN İZDİHAMI

Bu arada programa katılan vatandaşlara da fidan dağıtımı yapıldı. Vatandaşlar, fidanlardan alabilmek için birbirleriyle yarıştı. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.