Akcagöz, 21 Ekim Dünya Gazeteciler Gününü Kutladı

Gazeteciliğin, vatandaşın özgür ve tarafsız haber alma hakkını sağlayan bir meslek olmanın ötesinde, farklı seslere de yer verildiği ölçüde, demokrasiye de katkı sağlayacağı açık olan bir alan olduğunu söyledi. Nerede ki basın hakikaten özgürdür, orada gerçek anlamda demokrasi yerleşmiştir diyebiliriz diyen Akcagöz, sözlerine şöyle devam etti:

21 Ekim dünya gazeteciler gününü kutluyorum. Dünyanın en zor mesleklerinden biri gazeteciliktir. Çünkü, nerede kalemi özgür bir gazete olsa, onu teslim almaya çalışan bir kral özentili siyasi, mutlaka olmuştur. Kalemini satmayan, siyasi iktidarlara teslim olmayan, her ne pahasına olursa olsun vatandaşın haber alma hakkını savunan ve bunun gereğini yerine getiren gazetecilere selam olsun. Zor koşullarda çalıştıklarını biliyorum. Ekonomik baskıların, tepelerinde Demokles’in kılıcı gibi asılı durduğunu biliyorum. Ancak, herşeye rağmen ve her türlü baskıya göğüs gererek işini yapan gazetecilerin olduğunu da biliyorum. İşte bu gün, onların günüdür, kutlu olsun. Oturdukları yerden iktidarın kılıcını sallayan, güç odaklarının borazanı haline gelmiş gazetelerin varlığı, demokrasi adına ve özgürlükler adına ve gelecek adına kaygı vericidir. Bugün, yüzlerce gazeteci cezaevinde. Gazeteci, gazetecinin mağduriyetine sessiz kalıyorsa, aslında kendi mesleğinin tükenmesine ve erimesine sessiz kalıyor demektir. Samsun’da da durum pek farklı değildir. Aynı baskıların, yerel basın üzerinde olduğunu da görüyoruz. Çok değil bir kaç ay önce, Samsun’da gerçekleşen bir açılışa gazetecileri, kamyonetin arkasında götüren zihniyet, ‘ben gazeteciyim’ dediği halde gazeteciyi darp eden zihniyet değişmediği müddetçe, Samsun da bu anlamda özgür değildir.

‘Basın hürdür, sansür edilemez’ kanun maddesine rağmen, basını adeta kendisine hizmet etmesi gereken bir araç olarak gören antidemokratik zihniyetten kurtulamadığımız müddetçe, basın özgürlüğünden söz etmek mümkün değildir. Bugün, devletin yayın organı bile tarafsız olması gerekirken, siyasi iktidar ağzıyla konuşmayı benimsemiş ve adeta siyasi iktidarın yayın organı gibidir. Bu nedenle, gazete ve gazetecilik deyince, ‘patron, para ve sermaye’ nin akla gelmediği, emek ve halkın özgür haber alma hakkı üzerinden değer üreten gazetecilik anlayışının egemen olduğu günlere ulaşmak dileğiyle, tüm gazetecilerin, gazete çalışanlarının, 21 Ekim dünya gazeteciler gününü kutluyorum. Unutulmamalıdır ki gazeteci, birilerinin istediğini yazan veya haberleştiren değil, yalnızca gerçekleri ileten namuslu bir görev adamı olmak zorundadır.