Öne Çıkanlar Samsun bafra
banner798

BİLGİ TABANLI ÜRETİM YAPMAK ZORUNDAYIZ
 MHP Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan USTA, 27-28 Eylül 2017 tarihlerinde Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de gerçekleştirilen, 2017 yılı Ana Teması “Fintek ve Risk Yönetimi” olarak belirlenen 8. İstanbul Finans Zirvesi’ne konuşmacı olarak katıldı.

Toplantıya Usta’nın yanı sıra; Eski Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz,Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ve Ak Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız da katıldı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Başbakanlık, Hazine Müsteşarlığı ve SPK gibi kurumların da katkılarıyla gerçekleştirilen İstanbul Finans Zirvesi, her yıl Kuzey Amerika, Avrupa, Basra Körfez Bölgesi ve Doğu Asya Bölgelerinden küresel finans dünyasına yönelik merkez bankacıları, bankacıları, üst düzey şirket yöneticilerini, akademisyenleri, sigortacıları, kurumsal finans profesyonellerini, karar alıcıları ve düzenleyicileri bir araya getirmektedir.

IFS’17 Sanayi ve Teknoloji Politikaları ve Finans oturumunda konuşan Usta’nın konuşmasından satır başları ise şöyle:

TÜRKİYE REKABET GÜCÜ ENDEKSİNDE ALT SIRALARDA


Sanayi ve Teknoloji Politikaları ve Finans oturumunda konuşan Usta; “Rekabet gücü üstünlüğü kriterleri açısından bakıldığında, Türkiye gelişmiş ekonomilere göre çok alt sıralardadır ve rekabet gücünün olmadığı görülmektedir. Örneğin bir rekabet kriteri olarak üretilen ve ihraç edilen malların teknoloji düzeyine baktığımızda, yüksek teknolojili malların bizim üretimimiz ve ihracatımız içerisindeki payı %4’ün altında iken, rekabet gücü yüksek ilk 10 ekonomide bu oranın; üretimde %25, ihracatta %20 olduğunu görüyoruz. Bir başka kriter, üretim yapan girişimcilerin eğitim düzeyi; bizde eğitim düzeyi ortaokul 2 terk iken, rekabet gücü en yüksek ilk 10 ekonomide eğitim düzeyinin üniversite 2 seviyesinde olduğunu görüyoruz.Üretimin ton fiyatı; bizde 1.300 dolar civarında iken gelişmiş, rekabet gücü yüksek ilk 10 ekonomide 20.000 dolar olduğunu görüyoruz” dedi.

BİLGİ TABANLI ÜRETİM YAPMAK ZORUNDAYIZ

21. yüzyıl rekabete dayalı bir ekonomik sitemin olduğu yüzyıldır, bu yüzden rekabet gücümüzü artıracak tedbirleri almalıyız, bunun içinde bilgi tabanlı üretim yapmak zorundayız, diyen Usta, bilgi tabanlı üretim yapmanın şartlarını şöyle sıraladı: “1- Bilgiyi üretecek nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi, 2- Bilgi üretim altyapısınınoluşturulması,3- Bilginin üretilmesi, 4- Üretilen bilginin teknolojik prototipe dönüştürülmesi, 5- Prototipin patent, standardizasyon, akreditasyon ve sertifikasyonunun uluslararası düzeyde sağlanarak ticarileştirilmesi, 6-Uluslararası düzeyde markalaşma.” 21. yüzyılda rekabet gücü yüksek bir Türkiye için bu 6 aşamayı içine alacak bir teknoloji politikası kurgulanması gerektiğini vurgulayan Usta; “Tabi öncelikle bu mantaliteyi kafamıza yerleştirmemiz lazım, maalesefTürkiye’nin böyle bir teknoloji politikası, hatta bırakın teknoloji politikasını düzgün bir sanayi politikası dahi yok, öncelikle bunları bir oluşturmamız gerekiyor” diye ekledi.

AR-GE YASASINI DOĞU BLOĞU MANTIĞIYLA HAZIRLANMIŞTIR

Türkiye’de Ar-ge yasasının Doğu Bloku Ülkeleri mantığıyla hazırlandığına dikkat çeken Usta; ”Bu yasa da üretiminin yapılıp, prototipinin üretilmesi, ticarileştirme ve markalaşma aşamaları yok. Dolayısıyla belli bir teknoloji fikri ortaya çıkmış olsa bile bunu yenilikçi yollarla refaha, paraya dönüştürecek aşamaları Türkiye’deki Ar-ge yasası içermiyor. O yüzden meclisteki görüşmelerde de biz bu Ar-ge yasasını Doğu Bloku mantığıyla hazırlanmış bir Ar-ge yasası olarak nitelendirdik“ dedi.

İSTİŞARENİN KAYBOLDUĞU ORTAMDA ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK OLMAZ

Usta, teknoloji üretebilmek için ilk yapılması gereken iş, bilgi tabanlı üretim yapacak insan gücünü yetiştirmektir derken,bu da eğitim sisteminden geçer, ancak sürekli eğitim sistemi değişen bir ülkede veya hiçbir şekilde istişare edilmeden, bir kişinin verdiği kararla TEOG’u kaldırdım demesiyle, ilköğretimden ortaöğretime geçiş sisteminin değiştiği bir ülkede de böyle bir insan gücünü yetiştirmenin zor olduğunu düşünüyorum. Maalesef istişarenin kaybolduğu ortamda öngörülebilirlikte olmuyor, belirsizliklerin olduğu bir ortamda da kimse teknolojiye, sanayiye yatırım yapmıyor diye de ekledi.

GAYRİMENKUL RANTINI VERGİLENDİREN YASAL DÜZENLEMELER YAPMALIDIR

Türkiye’de diğer bir sorunun da, yüksek kar marjları nedeniyle herkesin betona, AVM’ye ve konuta yatırım yapması olduğunu söyleyen Usta sözlerine devamla; ”Buna müdahale edilmediği sürece teknolojiye veyeniliğe maalesef kimse yatırım yapmayacaktır.Hükümetin ilk yapması gereken iş bu anlamda gayrimenkul rantını vergilendiren yasal düzenlemeleri yapmasıdır” diye ekledi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.